Akdeniz Yaraşıyor Sana

Can Yücel

Akdeniz yaraşıyor sana 
       Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun 
       Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında 
Hiç dinmiyor motorların gürültüsü 
Köpekler havlıyor uzaktan 
Demin bir çocuk ağladı 
Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine 
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir 
Denizi tokmaklıyor balıkçılar 
      Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak 
      O sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği 

Hayatta yattık dün gece 
Üstümüzde meltem 
Kekik kokuyor ellerim hala 
Senle yatmadım sanki 
Dağları dolaştım 

Ben senden öğrendim deniz yazmayı 
Elimden düşmüyor mavi kalem 
Bir tirandil çıkar gibi sefere 
Okula gidiyor öğretmenim 
Ben de ardından açılıyorum 
Bir poyraz çizip deftere 
Bir ada var sırf ebabil 
Dönüyor dönüyor başımda 
Senle yaşadığım günler 
Gümüş bir çevre oldu ömrüm 
Değince güneşine 

Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasını 
Gözlerim kamaşınca senden 
Ölüm belki sularından kaçırdığım 
O loş suda yıkanmaktır 
Durdukça yosundan yeşil 
Kulaç attıkça mavi 

Ben düzde sanırdım yıkıntım 
Örenim alkolik asarım 
Mutun doruğundaymışım meğer 

Senle çıkınca anladım 
Eski Yunan atları var hani 
Yeleleri bükümlü 
Gün inerken de öyle 
Ağaçtan izdüşümleriyle 
Yürüyor Balan tepeleri 
Yürüyor bölük bölük can 
Toplu bir güzelliğe doğru 

Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize

Kaynak: Sekizibiryerde