Karşılama

Abdurrahim Karakoç

Geldi gönderdiğin şiirden mektup 
Arada bir böyle yaz Balaban'ım 
Zaman siciminin ucundan tutup 
Bazen bağla, bazen çöz Balaban'ım 

Fikir gölü derinleşir girdikçe 
Dostluk gülü gümrah açar derdikçe 
Sıhhat, zaman, mekan, imkan verdikçe 
Cevapsız bırakmam, söz Balaban'ım 

Ahval- i aleme kafayı takma 
Allah Kerim, sabrı elden bırakma 
İlmi düstur eyle, imanı sakla 
Gayrisi savrulan toz Balaban'ım 

Huzur içte gerek, kabukta değil 
Vuslat acelede, çabukta değil 
Akıl da baştadır, topukta değil 
Çile yemekteki tuz Balaban'ım 

Ahlakı, töreyi kenara atan 
Dine " Afyon" diyen, vatanı satan 
Müslüman olamaz, Türk değil zaten 
Dayanmaz görmeye göz Balaban'ım 

Demişler ya " Kuvvet birlikten doğar" 
Kar, yağmur zamanı gelince yağar 
Nasihatım o ki dinlersen eğer 
İşaret " ben" değil " Biz" Balaban'ım 

Çevremizi saran türlü ihanet 
Gün geçtikçe görünüyor daha net 
Başlangıçta bilmek değil kehanet 
Bağrımıza girmiş köz Balaban'ım 

Zaman geldi esir olduk maddeye 
Zaman geldi hasır olduk caddeye 
Zaman geldi küsur olduk şetteye 
Daha bunlar bize az Balaban'ım 

Dört yanımı gurbet yazmış kaderim 
Dosttan mektup gelir, biter kederim 
Gözlerinden öper, selam ederim 
Aydınlık günlerde gez Balaban'ım