Bir Eski İstanbul Hayali (Ruya)

Kenan Erzurum

İstanbul ufuktaydı, güneş inmişti yere,
Sanki görüyordum ben bu şehri ilk kere,
Görüyordum apaçık yamaçtan inen yolu,
Bu gün bütün denizler İstanbul'la dopdolu.

Sulara dalmışlardı o görkemli saraylar,
Denizde gidiyorduk kıyıdaki insanlar.
Sarmıştı İstanbul'u Marmara'nın suları,
Bir yaz akşamında sarmaş-dolaş aşkları.

Evlere girmek için atlasaydım denize,
Suda rastlardım belki, balkondaki o kıza.
Balıklar geçiyordu, raksedip oynayarak,
Biz seyire dalmıştık, sular temiz ve berrak...

Uzanmıştı Haliç'e sadabat bahçeleri,
Güzeller seyre çıkmış, dönüyorlardı geri...
Nedim nerde? Diyordum ki suya düştü aksi,
Yükselen şarkılardan gelen Itri'nin sesi.

Duru idi her yerler; gök berrak, sular duru,
Denizde örmüşlerdi Bizans'tan kalan suru.
-Ne yazık gelecekti, biraz sonra karanlık,
Gördüğümüz güzele gönlümüz esir artık.

Ayrılmak mümkün değil böyle bir İstanbul'dan,
Tarihle söyleşirken uyandım ben ruyadan.

Gebze - 1987