Münâcât

Yâreli dilim zahmine rahmeyle İlâhî!
Aç kapını lutfet bu günahkâre İlâhî! 

Yüzüm süreyim eşiğine kovma ne olur;
Yeter artık dolaştığım âvâre İlâhî! 

Yıllarca bâb-ı kereminde inleyip durdum;
Ah u efgânım hicrâna emâre İlâhî! 

Gerçi isyanla âlûde yaşadım her zaman,
Yine de keremler kıl bu nâçâre İlâhî! 

Yakma nâr-ı ağyâre yanayım ocağında,
Püryân-ı aşk olup erem şikâre İlâhî! 

Dağlar kadar isyanımla nihayet kapına,
Döndüm tasmalı boynumla, bîçâre İlâhî! 

Kıtmîre lûtfet dursun artık efgân u zârı;
Varam her cilvesi bin-şevk Settâr’e İlâhî!.. 


* Çocukluk dönemine ait hüzünlü bir hâtıra ile yazılmıştı Bunca yıl sonra, mübârek Ramazanda, bir kere daha, hem de urbasını değiştirmeden soluklamak istemiştim...