Hümeyrâ

Mustafa İslamoğlu

Hümeyrâ
kına yakmasaydı annen
saçını yolarak taramasaydı
dağı kızdıran sen değilsin, biliyorum
şimdi kül olan saçların
dağınık kalsaydı
 
Koş Hümeyrâ koş
suyu seyret şöyle uzaktan
son bir kez daha bak şöyle uzaktan
minnacık ellerini aç, gerdir bileklerini
serçe kuş yüreğini bir an sıkıca tut
sonra, savur göğe kocaman dileklerini
 
Ölürken gözlerini görmemeliydim Hümeyrâ
yalvaran, suçlayan vuran
ben her saniye öldüm
sense ateşin koynunda, yaşıyorsun hâlâ
şu iki azap meleği gibi duran
gözlerini çek üstümden
 
Yaşayacaktın, hayatı görecektin
görecektin denizi görecektin gemiyi
binecektin hüzne el sallayacaktın
soluk soluğa
savuşturmağa gelen seni
 
Başkalarının işlediği günahın
cezasını çekiyorsun Hümeyrâ
madem sefihlerle aynı gemiyi paylaşıyorsun
dur, deli çocuk, çırpınma boşuna
yere geçiyorsun
yalvarışın o yüzden çarpıp geri dönüyor
göğün duvarına
o yüzden gelmiyor
melekler yanına