Yüz Yıla Mahkum

Ümit Yaşar Oğuzcan

sende karlı dağların serinliği
sende mayıs rüzgarlarının ılıklığı var
sen denizlerimde bir büyük dalgasın
ben senin sonsuzluğunda bir kum tanesi
sen bir tanyerisin renkli camlar gibi
ben her sabah senin şafaklarında uyanıyorum
seni kimseler bilmeyecek benden başka
kimseler bilemeyecek seni sevdiğimi
ona yanıyorum
 
hiç bir şey beni kurtaramaz artık
jüri karar verdi suçluyum
işte ellerime kelepçe vurdular
alıp götürüyorlar beni
güneşe ve gökyüzüne son defa bakıyorum
zaman bir ateş oluyor yüreğime düşen
kendimi kadere ve sana bırakıyorum
yüz yıl sana mahkumum ben