Yaprak Kasırgası

Mehmet Müfit

artık kalbim yürüyen bir yokuştur 
her şeyin bir sessiz karşılığı vardır 
annemi kaybetmenin sessiz karşılığı nedir 

- gül denizinde diken fırtınası 
- gök ağırlığında bir bulut 
hayır hayır. kokusu uçmamış yastığının, soluğu uçmamış 
elleri yumak olmuş, dağılmış saçları 
herşey koca bir evin yorgunluğundan kalmış. eşyanın 
yalnızlığında şimdi. 
sanki gözleri bir açılıp bir kapanıyor 
sanki temiz bir gömlek giymişim 
yakalarımı düzeltiyor 

annem annem 
sıkıca sarılıyorum yastığına 

annem annem 
yastık mı sarılıyor bana 

annem annem 
alıp yastığı 
koşturuyorum sulara 

annem annem 
çığlığım götürsün seni uzaklara 
yeşilcik bir çocuktum, tıngırtılı mıngırtılı 
güney kasabalarında. sınavlara ve sevdalara 
her an hazırdım. orta halli memur çocuklarının 
tarihlerinde yazılıdır bu. 
babam, şarkılarla karışık 
savaşlarını anlatırdı 
karıncalarla hamamböceklerinin. 
annem köşesine çekilmiş 
pirinçlere yasin okurdu 
sırtımı sıvazlamak için. 
omuzlarıma nal düşecek 
hayatı yoracaktım, yorulan 
kır çiçeklerinin karşılığında 

annem annem 
karanlık adamlar karanlık yüklerini karanlık 
ceplerime boşaltıyor 
annem annem 
ada vapurları, mastika'larla karşılanıp 
enbüyükfener'lerle uğurlanıyor 

annem annem 
o aptal arabesk var ya o 
aptal olduğu kadar egzos 
egzos olduğu kadar klakson 
kulaklarıma pamuk 
pamuk dayanmıyor 

annem annem 
suadiye gençliği esrara yatıyor 

bir sen misin oğul, bir sen misin 
bu cehennemin iplerinde oynayan 
kızgın harem gecesinin 
suskun çanlarını çalan 
bir sen misin oğul, bir sen misin 
mürdüm eriklerini ağacından dağıtan 
alnımızı nar yapıp çatlatan 
ki o an, elektrikli tren 
uçurum yanında yay gibi gerilmişti 
yıldız kayıyor, dolar kuşatıyordu 
on bin grostonluk tanker ise 
petrol boşaltıyordu. yumruk oldum 
indim aranıza, yani masanıza 
yanalım dedim 
pisipisine yanalım 
aşağısı uçurum 
uçurum aşağısı 
annemde ilk yer sarsıntısı 
yaprak kasırgası 
annem annem, n'olur kızma 
arkadaşların çoğu gitti azı kaldı 
annem annem, n'olur kızma 
kalanlar işsiz. kupon biriktiriyorlar 
yüzbinde bir de olsa, asgari ücretle 
iş bulacak çamaşır tozu 
annem annem, n'olur kızma 
kahvelerde oyun falan oynuyorlar 
ellerindeki son kozu 
sokaklarda alanlarda uygun adım 
uygun adım 
uygun 

annem annem 
tüm kapıları çivilemek geliyor içimden