Yanlış Anlaşılmasın

Akgün Akova

bu şiirde soyunabilirsiniz 
geceler boyu, yangın gibi gündüzler boyu 
öyle ayıp ayıp bakmayın canım 
şunun şurasında yelkenler fora olacak 
ne gerek var telaşa 
ne var utanacak, bu kadar sıkılacak 
kötü bir şey değil ki söylediğim 
hem bu fırsat bir daha zor geçer elinize 
dört dönseniz bulamazsınız alın yazınızı 
sonra bir düşünsenize 
size hiç şiir veren oldu mu soyunasınız diye 
benim gibi delifişek söz eden oldu mu 
üstelik 
mutluluktu bu sabah kutugüzeli odanızda uyanmak 
üşenmedim kalktım bir teğet çizdim yeryüzüne 
perdeleri çektim demiryoluna bak şu kadar 
sizi gördüm uyuyordunuz sanki tek başınalığı 
sanki kıpır kıpır bir ışığı beyazlıyordunuz 
derken kulağınıza küpe olmak geçti içimden 
uyandınız 
beni gördünüz 
gözleriniz ipimin ucunu kaçırdı birden 
dilim dolandı bu şiirde soyunabilirsiniz'e 
moda soyunmak şimdi desem tutar mıydı nazınız 
zaten modayla yatıyor modayla kalkıyor 
                                        bugünlerde kadınlar 
ama ben ne dedim 
bu şiirde soyunabilirsiniz 
tam tamına böyle söyledim değil mi 

aklınıza geldiyse korkmayın 
üşümezsiniz 
balık etinize de iyi gelir, havalanırsınız şöyle bir 
hem kimsecikler görmez ben hariç 
benim yüreğim de ah bir temiz bir temiz 
şeytan kulağına kurşun 
sormayın hani 

ha şöyle 
sütyenler fora 
siyahına bayıldığım ağ çoraplar 
dantelli külotlar 
yalnız aman ha dikkat 
yanlış anlaşılmasın 
bu çağrı gül gibi bayanlara 

( Söz aramızda, ne zaman güzel bir kadın soyunsa, 
   bir şiiri görür gibi olurum yeryüzünün bu tarafında. 
   Arınan, saydamlaşan, yorgunluğunu atan, 
                                        kımıl kımıl bir şiiri. 
Anlarım ki, günün birinde duvarlar terleyecektir, 
aralık kapılar, güngörmez pencereler, sırı dökülmüş 
                                                                  boy aynaları. 
Ne zaman bir güzel soyunsa, koşar denize bakarım. 
Dalgaların bir ırmağa dönüşmesi olur ilk gördüğüm. 

Belli ki, yüzyıllardır bu böyledir.)