Diriliş

Selçuk Bekar

Üzülme bir tanem kanı bozuk günlere geldin diye
Mâdem iz bırakıyor ayağın karda 
Mâdem güller gül kokuyorlar hâlâ
Ne diye küsersin,
Bilmem, ne diye aşka? 

Yazısın, yazgısın, sözlüsüsün ustanın 
Bozukmuş, 
Ve hattâ bozulacakmış daha da dünyâ
Olsun... 
Gözün de ağlamayı unutmadı yâ! 

O küçük, o kara, 
Sabah pencerene konan küçük kuş var yâ
Fısıldamadı mı sana haberi:
Mahşerî bir ordu indi de dağdan,
Çizmeleri kanlı İblis'in askerleri
Terk etti hâneleri
Bebeklere mehter okuyor artık
Ninnileri bıraktı anneleri
Nal sesleri geliyor uzaklardan,
Tekbirler getiriyor bir pîr-i fânî
Duyuyor musun? 

Pus dağılır birazdan,
Şâha kalkar yelesi ışık atlar
Gün gelir:    
İsmine Diriliş denecek olan
Ve çatlar gök kubbenin göbeği sonra,
Sular uçar, dağ eğilir, yürür orman!   
Bir küçük kız belki hâlâ ip atlar
Velâkin kelepçeye sığmaz artık hayatlar! 
Neredeyse çağın bile üstüne 
Diriliş yazacaklar...

Ankara - 06.12.2005