Minik Bedenler

Selçuk Bekar

Olmaz ki; 
Cennet bu dünyâda olsaydı 
Hayâtın hangi katmanına sığardı keder? 
Ve elli yaşının düşkünlüğüyle titreyen bu eller 
Bîhaber yaşayabiliyorlarsa sapan tuttuğu, 
Taş kusup serçe vurduğu o meşum günden 
Daha ne kadar? 

Yok, yok… 
Bu bir rüya olsa gerektir... 
Tekrarsız, lâkin, 
Bizi de bir sazlıktan kesmişlerse 
Heyecan bulabilmişsek dalışa geçmiş atmaca kadar, 
Ve neye üfleyen bir dudak kadar sakin, 
Olabilmişsek, 
Belki bir karasevdadır rüzgâr diye üflenen göllere 
Hattâ yaşamışızdır babalarımız, amcalarımıza sıkılan mermileri 
Bayram fişekleri sandığımızca... 

Yine de, ey kader, 
Nineler bile bilirken uyumadığını Azrail'in 
Ama vatan şehidine bile parçalanırken yürekler, 
Hoş gör hep şu kadarını düşünüp duruyorsam eğer: 
Toprağa ikrar ile düşmüş bedenler gelir yarınki kavgamıza, 
Ya, insan kılıklı iblislerin aldığı minik yürekler, 
Nereye gider?

Ankara - 01.10.2006