Rüzgâr Dönerse

Selçuk Bekar

Ağlama... 
Belki hakkım değil bunu senden istemek 
Belki üzgün bakışlı bir bebek, 
Kanatsız kelebek gibisin 
Sükut, elinde değil 
Emin ol anlıyorum: 
Anlıyorum; evlât acısı gibi, 
Yine anlıyorum ki; çığlığını dinlemek kadar zor sana sus demek 

Lâkin, dayanmaz bu türküye bağlama, 
Ney boğumlarına sığmaz bu acı 
Bize göğsümüzden bir ritim gerek: 
Varlığın sancısına üflenen bir nefes kadar yakıcı, 
Ve derinleştikçe kâbus, 
Ritmi artan; 
Giderek... 

Hazır mısın davulcu: 

Çekmeyen ne bilir benim derdimi, 
Bir yürekte gamın üçü dördünü 
Bana öz yurdumda yaban dendi mi? 
Gitmesem ne çâre, gitsem ne çâre 

Hep söyledim: 
Rüzgâr! 
Bütün iş rüzgârda biliyor musun? 
Bu, doğanın cevherinde var! 
Bugün sana karşı esiyor belki rüzgâr, 
Böyle gider zannedeni yalanlıyor asırlar 
Ne zaman döner bilinmez amma, 
Belki bugün, olmazsa, beki yarın, 
Ve fakat, dönüşleri kahhar olur rüzgârın! 

Sılada evimi, obamı koydum 
İki gözüm anam, babamı koydum 
Bana kıyan zalim; ben kime kıydım? 
Gitmesem ne çare, gitsem ne çare 

Yine de, 
Pembe bak diyemem; gülersin bana 
Ben bile, yeşil bakamıyorum da... 
Mavi duygularla attığım adım 
Hani kızıl duvarlara çarpıyordu dün, 
Yıkılışları bayramdı ammâ, 
Bu nidâ beynime o gün çakıldı: 
'Sen, şimdi öldün! ' 
.......