Ağzında Girit Yasemini

Akgün Akova

senin ülkende cüceler vardı  
boyları hüzünden kısalan 
donmuş gözyaşları 
kurumuş otlar 
ve adını anımsamadığım 
bir sürü hüzünlü şey vardı 
bilgisayarlara bile 
hüzün programlanmıştı be 
babanın bir beyin cerrahının 
tamir çantası olduğu söylentisine gelince 
bence kuru iftira 
ama yukarılık kompleksini 
kimden kaptığı bilinmiyor 
annense bir şişenin içinde 
batık gemileri bekleyip durmuş yıllarca 
kiralık kardanadamlarla çıkmış 
küf rengi yolculuklara 
ve kadınlar hamamında 
ayyaş bir ayı gibi bayıldığı gün 
seni doğurmuş hiç yokken sen hesapta 
a benim caretta carettam * 
a benim yürek vuruğum 
buna da şükür 
çünkü 
bir yılkı atı gibi 
bırakmışlar seni çocuk çocuk 
suluboya çıkmaz sokakta 
keyiflerine bakmışlar 
gelsin eğlence gitsin ça ça ça 
sen küçücükmüşsün 
insanlara bakmışsın bakmışsın 
her yan sönük yıldızlar ormanı 
bir şeyleri sevmek istemişsin alışırken dünyaya 
dişlerini göstermişler 
kırmışlar termometreni 
insan insanın kurduymuş bre 
kesekağıdına sarmışlar seni 
narbülbülün kafese ayçiçeğin çöplüğe 
bir duvarın sıvası gibi dökülürken 
bana rastlamışsın 
dur demişsin dur hadi dur 
yaşamım sil baştan 
ben demişim 

     " severim severim sevmesine de seni 
       eski bir hüzünle 
       durmadan büyür içinde bir Girit yasemini " 

yaklaşmışım 
ve deniz atmışım dudaklarımla dudaklarına 

* Caretta Caretta : 

   Bir tür deniz kaplumbağası. 
   Sürekli sessiz ve hüzünlü. 
   Ben düzerken bu şiiri kadınım için, 
              o, var olma savaşında, Dalyan'da. 
   Vinçler büyük, yumurtaları küçük. 
   Yasa bu, yutar küçük balığı büyük olan. 
   Ve hüzünle seyreder caretta carettalar 
               kıyıdaki inşaatları, 
   sonra yavaşça yitip Akdeniz mavisinde, 
              girerler ansiklopedilere. 

   Akdeniz, onlarsız hüzündeniz.

1997
Kaynak: Aşk ve Kuyrukluyıldız