Vasiyet

Nazım Hikmet Ran

Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, 
ölürsem kurtuluştan önce yani, 
alıp götürün 
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni. 

Hasan beyin vurdurduğu 
           ırgat Osman yatsın bir yanımda 
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp 
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda. 

Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın, 
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu, 
tarlalar orta malı, kanallarda su, 
ne kuraklık, ne candarma korkusu. 

Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz, 
toprağın altında yatar upuzun, 
            çürür kara dallar gibi ölüler, 
toprağın altında sağır, kör, dilsiz. 

Ama bu türküleri söylemişim ben 
                     daha onlar düzülmeden, 
duymuşum yanık benzin kokusunu 
traktörlerin resmi bile çizilmeden. 

Benim sessiz komşulara gelince, 
şehit Ayşe'yle ırgat Osman 
çektiler büyük hasreti sağlıklarında 
belki de farkında bile olmadan. 

Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, 
- öyle gibi de görünüyor - 
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni 
ve de uyarına gelirse, 
tepemde bir de çınar olursa 
taş maş da istemez hani...

Barviha Sanatoryumu - 27.04.1953