Doğunun Şairleri

Hilmi Yavuz

işte doğu, ki sen ki sanki
pirsultan ile baki efendiyi
sırmalı bir çiğdemde birleştirerek
rumeli kılan dize
işte doğu, hil'ati güzün
ne zaman giydiysek o kadar hüzün
ve ağır, ürkek ve beyaz
bir sülüne benzeyen örtümüzün
kat kat altındaki sağır bir hırka gibi
ölümdür, dar gelir eğnimize
işte doğu, ki orda herşey
kendini yineliyor batarak
orda herşey batıdan batıyor
ve bir ayışığı dahil olup gülümsememize
o doğu ki daim düşen bir yaprak
yahut utangaç bir yakut ile
tartıla tartıla incelen sözün
çıkarır nakışını gözlerimize
o doğu ki simyacısıdır
siyaseten katledilmiş bir gülün
yahut bir çilehaneye benzeyen yüzümüzün
ve sevgili, gam sultanıdır orda
yani doğuda, solgun bir melametle doğan
büyük boynu gecenin ve gündüzün
ve şairler ki sevda askerleridir
kızıl bir kadife kadar mağrur
yahut bir şayak kadar hırçın
ve vakur
    gönlümüzün

Kaynak: Doğu Şiirleri