Hayatın Uçurumlarıdır Yalnızlıklar

Ahmet Telli

Gül yaprağı düşer kimi kez
dal uykularının yüzüne gün ışığı
kuş cıvıltıları sarar bütün dünyayı
ve bir sevinç dolar yüreğine apansız
uzanıp bütün pencereleri aşmak 
merhaba demek ister güneşe
- merhaba yaşamak
- merhaba dünya 
- merhaba ey sevda 

ne ki ömürsüzdür gül sevinci
parçalanmış bir gökyüzüdür yaşamak
donup kalır dudaklarında bir hüzün 
ve çiy tanelerine döner türküler
türküler hüzne dönmüşse eğer
geriye ne kalmıştır zaten

paramparçadır yaşamak
paramparçadır dünya
paramparçadır sevdalar

II

Paramparça da olsa sevdalar 
yine de kalmış olabilir 
küçücük bir mavilik gökyüzüne
bir sevda kırıntısı
avuç içi kadar bir umut

Yuvalarından düşmüş kuş yavrularını 
alıp ısıtmak ister yüreğinin yangınında
ve yeniden boyamak
kalımlı bir maviye gökyüzünü
sonra usulca azat etmek 
kuş cıvıltılarını

ne zaman ki 
sıkar acının zembereğini usul usul 
sıkar bir kuyudan su çeker gibi sabırla
Bir yanda köpüklü çağlayanlar gibi öfke
bir yanda boğuntunun yılan ıslıkları
ekler birbirine bin bir parçayı
ve yaratır kendi elleriyle gökyüzünü
- günaydın 
- günaydın 
- günaydın 

Gün aydın olmaz yine de 
Gün karadır
karanlıktır
Gün yorgun bir dev gibi
boylu boyunca uzanır içinin sokaklarına
ne pencereden bir ışık sızar
ne çocuk sesleri duyulur
herşey biter bekleyişlerden başka
ve sanki bir adım ötede
evde kalmış kızlar için 
idam mangaları kurulur
Çığlıklarsa bir çiğ yuvarlanışıdır 
kulaklarının karanlık uçurumlarında 
uçurumlardır sevda
uçurumlardır umut
uçurumlardır yaşamak