Su

Dupduru bir derinlikle yollardadır sular,
İçinde varlığa erdiği yerden duygular; 
Yüz sürer yerlere, sürer, kıvrım kıvrım akar,
Bir gözü bulutta, diğeri ummâna bakar... 
Vuslat şevkiyle çağlar, çağlarken de tüllenir,
Bu tatlı mûsıkî ile ruhlar neşelenir. 
Köpüren dalgacıkları okşar-geçer rüzgar,
Ve bir ivme neşvesiyle soluklanır dalgalar; 
Vurur başını taştan taşa hicranla yanar,
Süzülüp göklere yükseldiği günleri arar... 
Bir tül gibi yırtılır her aşılmaz tümsekte,
Akseder çığlıkları etrafa perde perde...
Koşar binlerce defa arınarak havzına,
Ses katar çevre onun hüzünlü avazına. 
Ermek için deryaya hiç durmaz çağlar-coşar,
Bu coşkun sevdayla ne aşılmazları aşar...
Şevkle şiirler sunar sesten, sözden âzâde,
Çevreye büyüler salar aktığı her yerde. 
Su ufkunda her zaman bir teselli duyulur,
Gönül bu teselliden aradığını bulur... 
Hisler su çağıltılarıyla sükûna erer;
Toprak ufkunda su, insan ufkunda peygamber...
Cennet gibi yeşerir uğradıkları her yer,
Hem vuslatı hem aşkı suymuş meşk eden meğer...

Kaynak: Sızıntı, Aralık 1996