Bahar Türküsü

Mevsim gelince bir bakarsın nevbâhar olur;
"Gül açar, bülbül öter" her yere lâlezâr olur. 

Binbir râyiha ile soluklanır çiçekler,
Sermest dolaşır bu iklimde kuşlar, böcekler... 

Ağaçlar semâa kalkar, okşar-geçer rüzgâr,
Rüzgâr nağmeleriyle her şey rakseder-oynar. 

Ölümün ümîtle gülümsediği bu yerde,
Bahar, Cennet’in çehresinde ince bir perde. 

Bu perdeyi aşan rûh Sonsuz’la bütünleşir,
Burada insan bütünüyle uhrevîleşir. 

Artik çok sarp görünse de yollar ötelere,
Ne gam! Uçup gitmiş ruhlar için Cennet’lere... 

Ufuklar daralsa, dünyâ sıksa da insanı,
Bambaşka genişlikler verir ona îmânı. 

Arayanlar bulur burada sonsuz sükûnu,
Anlar ancak inançla gerilen ruhlar bunu... 

Bir başka türlü bâdeyle mahmûrlaşan gözler,
Baharı seyreder ve Cennetlerde gezerler. 

Ölürken de bunlar tohumlar gibi ölürler...
Sonra öteki baharda birbir dirilirler...