Uyandığım Şafak

Uyandığımda ilk şafak, kar-kış başımdaydı,
Derken sabâ etrafa bahar muştusu yaydı. 

Hicran demine denk bir lezzet çağı açıldı,
Ümît dünyâma rengârenk ışıklar saçıldı. 

Gönlüm şahlanıp, rûhum büyülendi bu hazla,
Eğildim benliğimi saran hiss-i niyâzla. * 

Fecir karanlığın önünde ilerliyordu,
Yâkûb’a Yûsuf’unun kokusu geliyordu... 

Bir başka çark ediyordu tâliime felek,
Ufkumda Leylâ ümîdi Mecnûn’unkine denk... 

Hayat fışkırıyordu, hava, su ve topraktan;
Kurtuluyorduk artık milletçe yok olmaktan... 

Sımsıcak günlerin râyihasıyla yeniden,
Şahlandı vatan ve vatan evlâdı derinden. 

Artık güller, çiçekler, çemenlerle beraber,
Her şeyde bu kutlu doğuştan bir sırlı haber... 

Bu lâtif bahar örtüsü altında ölüler,
Şâd oldu... Şâd oldu gökler, yerler ve öteler. 


* Cenâb-ı Hakk'a duâ arzusuyla