Alaz

Aydın Hatipoğlu

Hüznün kızıl yaprakları düştü zamana
Aktı canlar yangınlardan o kızıllığa
 
Karardı coşkular söndü umutlar
Döndü ağır ağır umutsuzluğa
 
Sesler koparıp kanayan şarkılarımdan
Göçüp giden kuşlar gitti uzağa
 
Kurumuş dallara takılmış bir uçurtma
Düşürür çocuk sevdalarımı tuzağa
 
Sustu solgun bir gül gibi akşam
Savaşları soygunları bırakıp küstü çağa
 
Bilmem hangi eller hangi kadehler
Kalkar bir uzun sükût gibi yalnızlığa