Ağgül

Yavuz Bülent Bakiler

-I-

Ağgül'üm şimdi Sivas'ta 
Serin rüzgârlar eser... 
Rüzgârlar alıp gider ümitlerimi 
Ümitlerim gitti gider
 
Ağgül'üm şimdi Sivas'ta sessiz, sedasız 
Boy verir ince serviler... 
Sallanır bütün dalları garip sızılar içinde 
Uzaklardan el eder...
 
Ağgül'üm şimdi uzakta, çok uzaklarda 
Kadınlar, kızlar, gelinler... 
bir yandan iş görür; bir yandan duyulmamış 
Sıcak türküler söyler...

Ve şimdi yollardan bilirsin inim inim 
Kağnılar gelir geçer... 
Düşer yollara köylüler kağnıların ardından 
Garip, perişan, derbeder...
 
Bir gariplik çöker gönlüme birden bire
Yollarda yolcular birer ikişer 
Oy benim garip başım!.. 
Oy garip gönlüm!.. 
Gayri her akşam yüreğim, yaylı tamburlar gibi 
İnim inim iniler...
 
Ağgül'üm şimdi Sivas'ta içli türküler söylenir. 
Bütün içli türkülerde sen varsın... 
Her köşe başında ürkek bir gölge gibi 
Karşıma sen çıkarsın.
 
Konuş Ağgül'üm derim ağızsız, dilsiz 
Selviler gibi susarsın
Ağgül'üm şimdi Sivas'ta
Serin rüzgârlar eser...
Rüzgârlar alıp gider ümitlerimi 
Ümitlerim gitti gider.