Muhayyer Sünbüle

Hüsrev Hatemi

Bu rüzgârla, şimdi çoktan unuttugum
Tarlalarda başaklar egiliyor;
Degirmen miydi depo mu, o yikik...
Terkedilmiş yapinin bacasinda,
Derin düşüncelerde iki leylek;
Birisi ayakta ve çökmüş digeri.

Bu rüzgâr, şimdi deniz kokusunu,
O kadîm sâhilde gezdirirken
Bir şeyi yapamayacak yalniz...
Ölmüş güzellerin saçlarini, 
-Onlari ben unutmamiş olsam da-
Artik dagitmayacak bu imkânsiz.

Duyulan bir sünbülün şarkisi mi?
Sünbül, eski saçlarin anisi;
Sanirim bizim de ardimizda...
Ölüm, zaman ormaninin parsi.