Abdal

Behçet Necatigil

Yürür asfalt ovalarda abdal. 
Vitrinlerin düşen kepenklerinde 
Hep hüzün çeşmeleri: lambalar. 

Yüzer gibi önce bir tulum yavaşça 
Yanaşır kıyımıza eski diclelerden 
Ve fırlar ilk bedevi, dalar çadırımıza. 
Nerde bu leylâ, aslı nerde? 
Çıkartmalar, yağma ve leylâ! 
Vurur ferhat dağlarında abdal- 
Bir fener olacak ilerde bir yerde. 

Sığ sularda dönen yorgun gemiler 
Yangın ve tütün içinde arar da 
Görmez geçer sönmüş eski feneri 
Bir ses çınlar karanlıkta: Kayalar! 

Ateşin daha yeni bulunduğu çağlarda 
Yine böyle yanardı lambalar, 
Sonra asfalt ovalarda 
Akan seller ve abdal