Duvar

Attilâ İlhan

"bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları için yazılmıştır"


ben bir duvarım hiç güneş görmedim 
sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar 
yüzümüz benek benek tahta kurusundan 
ve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar 
Ñkelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim 
Ñsıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan 
Ñdilim dilim sırtımdaki yaralar 
ben demirbaşım sığır siniriyle dayak yedim 
biz de duvarız dinleyen duyan düşünen duvarlar 
bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk 
ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar 

yüzündeki deniz parlaklığıyla durur hatıramızda 
o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk 
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda 
bir cumartesi akşamı girdi kapımızdan 
gözlerinde kıpkızıl diken diken öfkesi 
adeta birdenbire aydınlandı zindan 
onu böyle görünce nasıl da korkmuştuk 
sapından fırlamış bir balta gibi çehresi 
ve omuzlarında delikanlı gölgesi 

o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda 
o sırtüstü yatağında yatardı 
sımsıcak gözleri şimdi bile aklımdadır 
bir sana bakardı bir bana bakardı 
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır 
toprak ana bütün zincirlerinden çözülmüş 
sabahlar akşamüstleri manolya gibi parlak 
tarlaların yüzü gülmüş 
işte her akşam geçtiği denize çıkan sokak 
ah işte annesi annesi sevgilisi 
işte biz dinleyen duyan düşünen duvarlar 

işte o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk 
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır 
bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk 
o birkaç defa kartal gibi gitti kartal gibi döndü 
çığlıklarını değil kırbaç sesini duyduk 
biz duvarız neyleyelim gözlerimiz ağlamayı bilmez 
onu bir gece sabaha karşı büsbütün götürdüler 
kendi gitti ismi kaldı yadigâr bağrımızda 
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda 

ya biz idam duvarıyız karşımızda çok insan öldürdüler 
onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık 
temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadık 
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil 
getirirler vururlar biz öyle dururuz 
yağmurlar gözyaşı bulutlar mendil 
elimizden ne geldi de yapmadık 
ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz 

onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık 
bir mayıs sabahı toprak rezil gök rezil 
yıldızlar küfür gibi yüzümüze tükürür gibi 
şafak sancılarıyla iki büklümdü ufuk 
ve simsiyah çamur gibi bir manga ortasında 
siyaset meydanına geldi dev yumruklu çocuk 
bulutlar eğilip alnının terini sildiler 
ve mermiler birdenbire ölümü getirdiler 
  

o düştü biz yine ayakta kaldık 
halbuki ne kadar ne kadar yorgunuz 
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil 
ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz