Ehram

Orhan Veli Kanık

Ey aşılmaz dağların ardında,
Ulaşılmaz beldelerden uzak,
Hasretin dallarını tutan şak,
Mavi, sonsuz bir takın altında!

Ey gülüşü sabahlardan güzel,
Dünyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi geriniş,
Rüyalarıma hükmeden güzel!

Nerde inilen dalından yere
Portakalların düştüğü çardak,
Kadehe duyarak değen dudak,
Sevgiyle bakan göz, gecelere;

Yanmış ruhu titreyen ilahi,
Yapraklarda billurlaşan seher;
Nerde çam kokan tahta testiler,
Geyik sesiyle çınlıyan vadi?

Yaldız dallarda çiçek yerine
Yıldız açmaz mı artık ağaçlar,
Yanmaz mı bin rüya ile saçlar
Kapanıp günün eteklerine?

Ey gülüşü sabahlardan güzel
Dünyası düşüncelerden geniş!
Ey göğsünde ilahi geriniş
Rüyalarıma hükmeden güzel!

Hakikate olmaz mı acap ram
Yıllardır beslediğim düşünce?
Çıkılmaz dağlardan da mı yüce
Hasretlerin tırmandığı ehram?