Kavuşma

Nurullah Genç

sana geliyorum yalnızlıklardan
yürüdükçe hicran gülüyor gibi
yüreğimde dağlar yükseldi kardan
vuslat, ağır ağır ölüyor gibi
 
gözlerim, buzlayan kanatlarıyla
yorgun umutların peşinde her an
düşlerim, şahlanan kır atlarıyla
birer birer kopuyorlar zamandan
 
kısalan yolların uzadığını 
kulağıma fısıldıyor her diken
mehdabına gömdüm hayal çağını
senden geliyorum sana gelirken