Oğlum -I-

Rıfat Ilgaz

Ben de düşkündüm oyuna,  
Ben de kumları avuçlar  
Kazardım tırnaklarımla toprağı,  
O zaman da çocuklar oynardı,  
Ama benzemiyor bütün oyunlarımız,  
Gezdirdim ceplerimde şıkır şıkır  
Deniz kokulu taşları,  
En güzellerini topladım  
Midye kabuklarının.  
Saldım bahar rüzgârına  
Uçurtmaların en süslüsünü.  
Ne kurulunca koşan tramvaylarım vardı,  
Ne çekince giden develerim.  
Balıklarımızı tanırdım,  
Adlarını bilirdim kuşların;  
Seçerdim düdüğünden  
Limanımıza uğrayan vapurları.  
Bilirdim yanık yüzlü kaptanlarımı  
Denizkızı'nın Selamet'in;  
Ben de ayırırdım onlar kadar  
Poyrazı karayelden.  
Gemiler tanıdım, çift direkli,  
Tutmazsa rüzgârı  
Açıklarımızda volta vuran gemiler,  
Kızardım, limanımızı hiçe sayan  
Pake'lere Nemse'lere;  
Dalar da silinen dumanlarına  
Düşünürdüm uzak limanları,  
Uzak limanların çocuklarını.  
Senin de var ufak tefek  
Kendine göre bildiklerin;  
Çeşitli oyuncakların yoksa da  
Bir saniye de tren yapacak kadar  
Kibrit kutularını,  
Tecrüben var benden fazla.  
Benden üstünsün kuşkusuz,  
Sigaradan top,  
Kutusundan tank,  
Kâğıtlarından uçak yapmada!

Kaynak: Toplu siir Dizisi 3 Yasadikça (Çinar Yayinlari)