İthaf

Cahit Irgat

Niçin yaşadığını, öldüğünü bilmeyen 
dert çeken dost 
Çürüyen dost, 
Sizin için söylüyorum 
Milyonlarda harp ölüsü adına 
İyiliğin, kardeşliğin, ümiden 
Aynı hakkın, hürriyetin 
insanlığın şarkısını 

II 
Biz insanlar 
Bir avucun  
Beş parmağı kacar kardeş 
Boyun eğmiş, razı olmuş 
Gömülmüşüz çamuruna alın terinin 
Mayasına hamuruna kara ekmeğin. 

Fabrika bacaları çatlayacak hırsından 
Sefaletler, felaketler ve kötü niyet 
Her gün götürüyor içimizden birini 
Şu fabrika, şu vapur, lokomotif düdüğü 
Şarkısını tekrarlıyor ezilmişler şehrinin. 

IX 
Mevyesini esirgeyen ağaca 
Omuz veremiyoruz, 
Bunun için adımız kötüye çıktı 
Tecrit kamplarında çıldırdı 
İşçiler, talebeler, genç kızlar 

XIII 
Anne girmem bu oyuncak dükkanına 
Orda toplar, tayyareler, tanklar var. 

Seviyorum söğüt dalı atımı 
Tekme atmaz, ısırmaz 

Ben yaşamak istiyorum 
Ağaç gibi sessiz sessiz ve rahat 
Karınca kararınca değil, 
serile serpile boylu boyumca. 

Anne girmem bu oyuncak dükkanına 
orda toplar, tayyareler, tanklar var. 

XXI 
Gül be toprak, gül yüzüne 
Öp elini çiftçinin. 
Gül be güneş saz benize 
Gül de güller açılsın. 

Kahvede kağıt açan avare 
Şu duvarcı, arabacı, amele 
Bel bağlamış yedi karış ömüre. 

Biz de bakabilelim 
Bir ışıklı pencereden 
Bize de pay düşmeli 
Şehirlerden, caddelerden, denizden. 

İnsan insan paylaşalım 
Yaşamayı, komşuluğu, dostluğu 
Bağdaş kurup yan yana 
Bir sahandan yiyelim 
Dünyamızın sofrasında.