Bir Sevda Türküsü

A. Kadir Bilgin

Sokul yanıma,  
cığlıklar dolarken kentin sokaklarına  
yirmidört ayar yankılar düşer dağlardan.  
Üşürüm kar giyinmiş ağaçlar gibi  
sımsıkı tut ellerimi  
                                  ki,  
bir kır çiçeği  
              korkusuzluğuna ulaşayım.  

Tuz ekmek ve şarap kadar kutsal,  
okunması düşlenen bir kitabın  
el değmemiş koyakları kadar gizemli,  
sevdaya ait ne varsa içimde  
sırtımda taşıyorum akşamları.  

Rüzgarın baştançıkarıcı çağrısına kapılıp  
ipini koparan uçurtma gibi  
çılgın olmak istiyorum,  
bu yüzden,  
görmüyor musun kollarım  
sana uzanıyor savaş alanının  
tam ortasından  

Peşimde kanıma susamış canavarlar var,  
gecenin sabaha yakın olan kısmında  
çalı ol  
yapraklarının arasına al beni,  
dikenlerin batmasın ama.  
Çocuklar kadar berrak pınarlar  
olsun avuçlarında,  
bir yudum içtiğimde  
ay kanatlarını tak  
gözlerime gözlerinle  
yak beni yüreğindeki ateşle.  

Karınca gölgesi olsan bir öğle üstü,  
uyusam uykuların en derininde,  
mermer yontular görsem düşümde,  
kılıfından çıkarsam ölümü  
rasgele öpsem ağustos gibi yanan göğsünden,  
uyandığımda sen yoksan  
haykırsam, haykırsam, haykırsam...