Şiirler, siirleri.org

Sorma

Sabit İnce

Beni benden sorma bende değilim
Neyimi söyleyim, nasıl söyleyim
Yalancı dünyaya yok ki meyilim
Sana ne söyleyim, nasıl söyleyim

Mansur olup dara oturmayınca
Sevda belasından yatılmayınca
Mizana konulup, tartılmayınca
Kilo mu söyleyim, ton mu söyleyim

Şeriat kapısı belimi büktü
Tarikat kapısı iflahım söktü
Marifet kapısı sevdayı döktü
Hakikat mı deyim, yokluk mu deyim

Varlığımda yokum, yoklukda varım
Güllerde kokuyum, bülbülde zarım
Elest-ü bezminde vardır ıkrarım
Sözle mi söyleyim, hal mi söyleyim

Dolap gibi her girdabı dolandım
Mecnunun çölünde leyla arandım
Ne İsa'ya ne Musa'ya yarandım
Çarmıhdan mı deyim, turdan mı deyim

Alem benim ben alemim diyemem
Dillerim kilitli yarim övemem
Sonsuz bir yoldayım geri dönemem
Sonu mu söyleyim, baştan mı deyim

Ne vermişse geri verdim yarime
Gel istersen senle gidek pirime.
Narın ateşiyle gel de erime,
Pervane mi deyim ateş mi deyim.

Yaşarken ölüyüm, ölünce diri,
Muhabbet bağının oldum esiri.
Balçık tezgahının silik teksiri,
İNCE'den mi deyim telden mi deyim.

Kayseri - 01.06.1996



Sabit İnce  |
Puan: 1 / 5 Oy
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Arkadaşına Gönder     Yazdır     Hata Bildir
Bu şiire link vermek isterseniz aşağıdaki linki kullanabilirsiniz
Bu şiire bir forumdan link vermek isterseniz aşağıdaki linki kullanabilirsiniz